Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Bugün halk ne giysin?


                                Türk annelerinin tipik özelliğidir, yaz da olsa kış da olsa dışarı çıkmak için giyinen çocuğunun peşinden elinde atlet ile içine giymesi için koşarlar. Niyetlerinin her ne kadar çocuklarının hasta olmasını engellemek olduğunu bilsek de çocuklar olarak sinirleniriz sık sık bu duruma. "Of anne bir git ya!" diye bağırırız çoğu kez. 

                                   Şimdi ise, bu annelerimizin yerini alan başkaları var gibi gözüküyor. Hatta bunlar "atletini giy yavrum" diye peşimizden koşan annelerimizi çok aratacaklar gibi. 

                            Milliyet Gazetesi'nde çalışan bir yazar "geri kafalı mı oldum?" ben diye kendi kendine sorarak, bayanların şort giymesinden utandığını yazmış. Ülkemizde bu kadar sorun, gündem olması gereken bu kadar olay, iş, güç varken çıkıyor bir yazar kadınların şort giymesinden ne kadar rahatsız olduğunu yazabiliyor. İşte bu durumdayız ne yazık ki. 

                                  İşin kötü yanı. Bu cümleleri sarf eden de bir bayan yazar. Kendi hem cinslerinden rahatsız olduğunu itiraf ediyor kısaca. Peki neden rahatsız oluyor? Şort giyen kadının bacakları apaçık ortada gözüktüğünden mi? Yoksa, kötü bir görüntü mü şort giyip etrafta dolaşmak?

                                     İlgili yazar kendisi de vermiş cevabını bu sorunun aslında. Adaba aykırılık...

                              Burada kendisi veya kendisi gibilere söylenmesi gereken en önemli şey bence: "Sana ne? Sen kim oluyorsun da milletin adabına, nasıl giyineceğine karışıyorsun?"dur. 

                             Bizim milletimizin sorunu da bu işte zaten. Kafamızı ahlak bekçiliğine o kadar takmışız ki diğer tüm şeyler umrumuzda değil. Milletin ahlakı ile uğraşırken kendi ahlakımızı, insanlığımızı hiçe sayıyoruz. 

                                 Bir ülkede yazarlar dahi, hatta bir bayan yazar bile, şort giyen kadınlardan rahatsız oluyorum diyebiliyorsa, tabiki millet aynı merdiveni kullanan kız ve erkek çocuklarından çok endişe duyar, tabiki her içki içene alkolik denir, ayran iç denir, sonra tabi üç çocuk yap, onu yap, bunu yap, şunu yapma denir. 

                             Size ne arkadaşım? Bırakın insanlar istediği gibi yaşasın. Hele siyasetçiler olarak sizin bu son göreviniz. Önce asli görevlerinizi bir yapmaya çalışın da daha sonra insanlara öğüt vermeye kalkışın. 

                               Ayrıca unutmamak gerek, kimsenin kimseden rahatsız olmaya hakkı yok. Sen nasıl, karaçarşfla gezen kadından rahatsız olmuyosan, ona saygı gösteriyorsan, şort giyen kadına da saygı göstermek zorundasın. 

                              Ama bizim ülkede, bu kafayla yakında program da yaparlar "Bugün Halk Ne Giysin?" diye...

                             
                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder