Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Blinçli Körlük


                      TED'i biliyor muyuz?

                      TED, Paylaşmaya Değer Fikirler sloganı ile varolan ve ilk olarak 1984 yılında teknoloji, eğlence ve dizayn dünyasından insanları buluşturan bir konferans ile ortaya çıkan kar etmeyi amaçlamayan bir kuruluş olarak hizmet veriyor. Bir çok alandan, bir çok insanı bir araya getiriyor ve sloganı gibi paylaşmaya değer fikirleri ortaya çıkarıyor, insanlara sunuyor.

                 Ben de TED'le yeni tanışmış sayılırım. Bugün ise ted.com'da Margaret Heffernan'ın "Willful Blindness" yani "Bilinçli Körlük" adlı konuşmasını dinledim. Margaret Heffernan bir iş kadını ve aynı zamanda bir yazar. Daha da merak edenler wikipedia'dan kendisini araştırabilir. Ancak burada önemli olan Heffernan tarafından anlatılan hikaye. 

                   Bu hikaye Amerika Birleşik Devletleri'nde küçük bir kasabada yaşayan kadın hakkındaydı. Gayla Benefield adlı bir kadın. Bu kadının yaşadığı kasabada bir çok insanın genç yaşta ölmesi dikkatini çekiyor ve bunun sebebini araştırmaya başlıyor. Daha sonra bunun nedeninin kasabada çıkarılan vermikülit olduğunu keşfediyor. Ancak bunu kasabadaki diğer insanlara anlatmaya başladığında, başkaları bu duruma onun kadar önem vermiyor. Hatta bunu dinlemek ve bilmek istemiyor. 

                   İşte Margaret Heffernan bu durumu çok doğru bir şekilde Bilinçli Körlük olarak tanımlıyor. Yani bir şekilde aslında bildiğimiz ya da bilmemiz gerekirken bir şekilde bunu bilmemiz. Aslında bilmek istemememiz. 

                   Aslında Heffernan'ın da belirttiği gibi bu her gün çevremizde hepimizin yaptığı bir şey. Trafikte, işte, okulda ve evde... 

                   Heffernan bilinçi körlüğün, genel olarak insanların ya bu konuda ben ne yapabilirim ki, yapsam da bir şey değişmez diye düşünmesinden ya da bir sorunu dillendiren kişinin başına neler geliyor düşüncesinden kaynaklandığını söylüyor. Ya da biz bir şey olsa, gerçek olsa bize biri söylerdi diye düşünüyoruz genelde. 

                       İşte politik sorunlarda da uyguladığımız bu bilinçli körlük her zaman ki gibi çok tehlikeli. Çünkü aslında bu zamanlarda da sadece görmek istediğimizi görüyor, duymak istediklerimizi duyuyoruz. Bize söylenene kayıtsız şartsız inanıyor ve aslında gerçeği bilsek veya gerçek olduğunu düşünsek dahi bunu dile getirmiyoruz. 

                       Heffernan'ın belirttiğine göre, bilinçli körlük davranışını sergileyen insan sayısı bir çok ülkede yüzde seksen beşmiş. Bu oldukça yüksek bir oran. 

                       Bir de bu davranış paternine yol açan etkenlerden birinin "sesimi çıkarırsam başıma neler gelir?" olduğunu düşündüğümüzde, ülkemizde bu aralar bu oranın yüzde doksanların üzerine çıkmış olması çok muhtemel. 

                     Tüm bunlar bir yana, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." diye bir sözümüz dahi varken ne bekleyebilir zaten.

                    
     

                      
                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder